Bir Aslan veya bir Akrep astrolojik olarak kolayca analiz edilebilir,
ama Balığı anlamak o kadar kolay değildir. Bu burç çift kişiliklidir.
Balık insanlarının tek dünyası, içinde yaşadığımız ve hayaller dünyasın
dan tamamen ayrı olan gerçeklik değildir. Onlar için hayal ve gerçek
arasında sınır yoktur. Hepimiz bazen rüyalarımızı yorumlarız. Örneğin,
kuru bir musluğun dağdan akan deli bir ırmağa dönüşmesi gibi. Ve ya
uyandıktan sonra gördüğümüzün rüya mı, yoksa gerçek mi olduğunu
bilemeyiz. Balık insanları için bu durum çok normaldir. Onlar gerçek
hayatla, gerçeği daha anlamlı yansıtıyormuş gibi görünen renkli fantezi
dünyası arasında yaşarlar ve hangisinin daha gerçek olduğundan emin
olamazlar.
Balık insanlarının şizofreniye
yatkınlığı astrolojik açıdan kolayca açıklanabilir. Ba1ık, Zodyak' ın
son burcudur. Orada madde ve ruh karşılaşır ve sırayla insanı etkileri
altına alırlar. Bu, güneş sisteminin sondan bir önceki gezegeni ve
Balığın doğumunda etkili olan Neptün'ün özelliğidir. O, genelde
kavranması ve mantıklı olarak açıklanması zor şeylere; hayallere
yatkındır. Yüzyılımıza kadar Neptün, güneş sisteminin son gezegeni
olarak kabul ediliyordu. Bu yüzden astrolojide onun, insanlar üzerinde
"dünya dışı" etkiler bıraktığı düşünülmektedir. Bunlar çok karmaşık
gibi geliyor, ama bu durumun somut etkilerini Balık burcunda doğan
insanlar üzerinde analiz edersek daha anlaşılır olabilir.
Başta kısaca sözü edildiği gibi, Balıklar sosyal yaşamda çok karma şık
bir insan görüntüsü verirler, çünkü insan onların ne zaman ne
yapacağını bilemez. Bir yandan iyi, anlayışlı ve yardımsever, diğer
yandan çok kararsız, tutarsız, melankolik ve kırılgandırlar. Bir konuda
çok ateşli davranabilirler, ama çok korkak ve çekingen de olabilirler.
Kendilerin den şüpheye düşüp gerçek dünyaya aykırı hareket edebilirler.
Balık insanları hakkında kesin olan tek şey, değişkenlikleridir.
Kendilerini hep bir maskenin arkasına gizleyip toplumun hoşuna giden
her role girerler. Ama insanlara hayallerini anlatmaya başladıklarında,
kısa bir süre için maskelerini çıkarmışlar demektir. Bu maskenin
altında birbirine karşıt kişilik özelliklerini saklamaya çalışan bir
insan vardır.
Balık burcunda doğan insanlar, inatla hayatın anlamını ararlar. Bunun
sonucunda da şu evrensel soruyla karşılaşırlar: Hayat, sonuçta
meyvelerini yiyemeyeceğimiz bütün bu kavgalara değer mi? Karakterinin
belirginleşmesinden sonra bu fikir, hayata kayıtsızlıkla yaklaşmasına
neden olabilir, çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur. Hayatlarını
amaçsızca sürdürürler, yetenekli oldukları konularda bile beceriksizce
davranırlar. İçlerine kapanır başarısızlıklarından dolayı acı çekerler.
Biraz da olgun, gelişmiş Balık in sanlarını inceleyelim. Böyle insanlar
sabırlı ve kararlılıklarıdır. Thmin edebileceğiniz gibi büyük atılımlar
yapamazlar, ama tamamen de batmazlar. Bu tip Balık insanları,
gerektiğinden bir nebze bile fazla gayret göstermezler. Bir işe
zihinsel ve ya bedensel olarak aşırı konsantre olmak onlara gereksiz
gelir. Ama yine de başarılı olabilirler. Siz, gene de onlardan pek
parlak bir kariyer beklemeyin.
Balık insanlarının her konuda bir fikirleri vardır. Konuşkandırlar,
anlattıkları hikâyelerle diğer insanları hemen çevrelerine toplarlar.
Kendilerini kimsenin dinlemediğini hissederlerse, rüyalara dalarlar.
Ama Balık insanları lotoda sekiz tutturmayı hayâl etmezler. Bu onlar
için çok bayağıdır ve Neptün'ün onlara kazandırdığı alışılmamış
yaratıcı yeteneklerine uygun değildir. Rüya ülkesinin kapıları onlara
hep açıktır. Bu hayaller öylesine canlıdır ki onları gerçekleştirme
isteği duymazlar. Çünkü bir amaca ulaşmak için gerekli savaşçı ruhları
yoktur. Bunun dışında günlük işlerin rutinliğinden nefret ederler.
Mutlu olabilmek için, gelecekte olmasını umut edebilecekleri yeni bir
şeye ihtiyaçları vardır.
Balık insanları fikirleriyle başkalarını heyecanlandırabilmek için çok
çaba harcarlar. Onlar için önemli olan tek şey, yaratıcılıklarını
mesleki açıdan kullanmaktır, örneğin bir reklam ajansında. O zaman
devamlı emir almaktan şikâyet etmeyen yardımcıları varsa mesleklerinde
yükselebilirler. Sıradan bir Balık tipi, pek azimli değildir. Sadece
nehirde kalabilmeye çalışır, bir parça sürüklenir, sonra büyük
çabalarla akıntıya karşı yüzer. Böyle Balıklar gerçekten acınacak
tiplerdir. Kendi başlarına hareket edemezler, birer kukla gibidirler.
Gerçi büyük planları vardır, devamlı mükemmellikten bahsederler, ana
amaçlarına ulaşmak için hiçbir gayret göstermezler. Sırtlarını,
kendilerinin yapamadıklarını başarmasını istedikleri bir eşe dayarlar.
Akrep burcunun tersine, Balık kendi hatalarını ve zayıf noktalarını
bilir. Bu önemli kavrama yeteneği, hayatta hiçbir şey başaramamış
Balıklar da ne yazık ki kendine acıma ve nefret duygularına
dönüşebilir. Böyle bireylerin sevme yeteneği körelmiştir. Kendinden
nefret eden kimse başkalarını da sevemez.
Balık insanları, gerçek dünyadan kaçmanın bin bir yolunu bulurlar.
Bazıları uyuşturucu ve alkol bağımlısı olur. Ancak bunun yalnızca kısa
bir zaman için korkularını püskürttüğünü, ardından daha kötü bir
kendine gelme duygusuyla dünyaya döndüklerini ve uzun vadeli sağlık
problemleriyle yüz yüze olduklarını bilirler. Kimi Balıklar da
tarikatlara üye olurlar. Ve bunlardan belki de asla kurtulamazlar.
En mutlu Balıklar sanatçı olanlardır. Konuşkanlıkları sayesinde sık sık
onları koruyacak hamiler bulur. O zaman rutin ekmek kavgasından
kurtulup yaratıcı yeteneklerini geliştirirler.