Çakıl Taşları Dizisi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Çakıl Taşları Dizisi


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 17 yaşında göstermek en büyük avantajım

Aşağa gitmek 
+2
Tuuba17
CEDRİC
6 posters
YazarMesaj
CEDRİC
Admin
Admin
CEDRİC


Cinsiyet Cinsiyet : Erkek Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 269
Rep Gücü Rep Gücü : 6
Beceri Puanı Beceri Puanı : 625
Yaş Yaş : 33
Nerden Nerden : Türkiye

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyC.tesi Tem. 10, 2010 6:45 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Reha Erdem`in Kosmos`unda Neptün
karakterini canlandıran Türkü Turan, 24 yaşında olmasına rağmen 17
yaşında göstermesinin birçok rolü kaçırmasına sebep olduğunu söylüyor...


Türk
sineması atılım yaparken yepyeni oyuncular da ortaya çıkıyor. Reha
Erdem gibi önemli bir yönetmenin filminde oynattığı bir isim ise doğal
olarak bizim dikkatimizi çekiyor. İşte Türkü Turan Kosmos filmindeki
performansıyla dikkat edilmesi gereken en yeni isim. Hem dizi hem film
tecrübesi edinen genç yıldız sorularımıza cesaret gereken cevaplar
verdi. Son dönemde magazin basınına konu olan meslektaşlarını örnek
gösterip bunun içinde yer almamayı becerebilecekmisin dediğimizde,
`Bilemiyorum... Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün
eğer gerçekten sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim
bilmiyorum. Herkesin başına her şey gelebilir` diyerek olgun bir cevap
verdi. Bu röportajı yaptıktan sonra Türkü Turan`dan beklentilerimiz çok
daha arttı.


Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?


Benim
babam Bodrum`daki Veli Bar`ın sahibi. Ben küçükken oraya oyuncular,
yönetmenler, yapımcılar, sanat camiasından bir sürü insan gelirdi,
sanatla uğraşan sevdiği işi yapan insanların çok mutlu olduğunu görerek
büyüdüm. Sonra ben de sevdiğim işi aramaya koyuldum sinema yönetmeni
olmak istiyordum. Ortaokul ve lisede tiyatro kulüplerinde başkanlık
yaptım. Oyun çıkarttık, oynadım, yönettim. Oyunculuğu çok sevmeye
başladım. Bir gün sinema yönetmeni olmak istiyorum ama oyunculuk bir
numaralı işim hatta en severek yapacağım şey muhtemelen. Liseden sonra
Duygu Başar Ajansı`na kayıt oldum. Ondan sonra Annem dizisi oldu. Annem
dizisinde kamera, profesyonellik, sette çalışıp para kazanmak üzerine
tecrübeler edinince mutlu olduğum yeri bulduğumu anladım ve oyuncu
olmaya karar verdim.


Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji
bölümünde okuyorsunuz...


İnsan yapmak istediği mesleği her
şekilde yapabilir ama kişi dünya görüşünü değiştirmek için üniversite
okumalı. Sosyoloji değişik dalda o kadar çok şey öğretiyor ki, ona
ihtiyacım vardı. Değişik dalda şeyler öğrenmek istiyordum. Sosyolojiyi
isteyerek okudum. İnsanları dinlemeyi onlarla uğraşmayı sevdiğim için
sosyoloji ya da psikolojiyi istiyordum.


Oyuncu olmanızı
aileniz nasıl karşıladı?


İlk seçmelere gidince ben Sinek
TV`de Zamazingo diye bir program sunuyordum. İlk öyle başladım zaten.
Annem olmaz, nasıl yapacaksın, bir sürü oyuncu var, dizi var diyordu.
Olacak mı olmayacak mı diye endişe ediyordu. `Bana güven yapacağım ben
bunu öğreneceğim, çalışacağım, yapacağım` dedim. Annem dizisi olduktan
sonra annemde bana güvendi istediğim her şeyi yapabileceğime inandı ve
arkamda oldu.


İlk filminizi Reha Erdem gibi önemli bir
yönetmenle çektiniz. Bu nasıl oldu?


Ben yıllardır Reha Erdem
filmlerini takip ediyordum. Türkiye`de çok ayrı bir yerde tuttuğum
biridir Reha Erdem. Benim bir arkadaşım Kosmos rolü için seçimlere
gitmiş, orada 1920`lerden kalma siyah beyaz bir fotoğraf varmış. Bir
Fransız filminden alınma 16-17 yaşlarında bir kız resmi bana çok
benziyormuş. Reha Erdem`in asistanları `Böyle bir kız arıyoruz Neptün
rolü için` demişler, o da beni önermiş. Sonra beni çağırdılar ve çok
hızlı gelişti her şey. İlk önce Reha Erdem`i görmedim, asistanları
çekime aldılar beni, ikinci gidişimde Reha Erdem`le görüştüm. Zaten
Erdem`le tanışacağım diye elim ayağım titreyerek gittim. Oyuncular için
yönetmenlerle tanışmak çok önemli bir şeydir ama ilerde yönetmen olmak
isteyen sinemasever biri için Türkiye`deki en önemli yönetmenle tanışmak
çok farklı, yani bu duyguların hepsi birbirine karışık. Büyük bir
heyecan oldu benim için. Zaten hiçbir şey sormadan söyleyemeden sadece
bakıyordum. Ama o kadar tatlı ve şeker bir insan ki hemen rahatlattı
beni çok sıcak bir ortam oldu.


Filmdeki rolünüz de çok zor, o
rolü hazmedip içselleştirmek için ne gibi hazırlıklar yaptınız?


Onlar
çekimlerin yapıldığı Kars`a benden 3-5 gün önce gittiler. Reha Erdem
gitmeden önce bana senaryoyu verdi. Hiçbir şey konuşmadan rolü kabul
ettim. Sadece Reha Erdem olduğu için, ne oyuncu sordum, ne rol sordum,
sadece bu işte olmak istiyorum dedim. Sonra senaryoyu verdi ve `Bunu bir
kere oku kitap gibi ve üzerine düşünmeden, çalışmadan, ezber yapmadan
kapat` dedi. Nasıl olur diye düşünüyorum ama Reha Erdem`e de güveniyorum
tabii. Okudum kapattım, sonra Kars`a gittim beni aldılar sete
götürdüler. Ben hiçbir şey bilmiyordum. Büyük bir panik bir heyecan
vardı. Ondan sonra çok rahat bir şekilde kamera önünde sette oluşturduk
herşeyi. Günler geçtikçe bende karakter hakkındaki, senaryo hakkındaki
aklımdaki soruları Reha abiyle paylaştım. O da bana yardım etti,
yönlendirdi beni.


Dizin bitti. Yeni bir proje var mı?


Görüştüğüm
birkaç tane dizi ve sinema projesi var. Ama hepsi görüşme aşamasında
şimdilik.


Magazinden kaçmak elinde mi?


Gerçekten
oyunculukta çok başarılı olup da magazin basınında fazlasıyla yer alan
oyuncular var. Bu yapının içinde olup olmamak senin elinde mi?


Bilemiyorum...
Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün eğer gerçekten
sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim bilmiyorum.
Herkesin başına her şey gelebilir.


Star okuyucuları için
söylemek istediğin bir şey var mı?


Kosmos filmini izlemeliler
bence. Ben oynuyorum diye söylemiyorum. Biz nereye gidiyoruz diye
sormalarına sebep olacak bir film. Vizyondan kalkmak üzere, ama bir göz
atsınlar. Çok film yapılıyor ama iyi film çok zor yapılıyor. Bu da
onlardan bir tanesi. Bütün sinemaseverlerin görmesi gerekiyor.


Kadınların
işi zor


Türk Sineması`nda kadın yönetmenlerin azlığını neye
bağlıyorsun?


Zaten Türkiye`de birçok sektörde kadınlar çok
fazla çalışamıyorlar. Kadınların bastırılmış olduğu çok aşikar zaten
ülkemizde. İstanbul`dan bahsetmiyorum, bütün Türkiye`ye bakmak lazım.
Sinema yapmak çok zor bir şey. 40 kişi buluyorsunuz, senaryo
buluyorsunuz, para buluyorsunuz ve setin büyük bir kısmı erkektir ve o
kadar erkeği idare etmek için erkek olmak daha kolay. Bu 40 kişiyle baş
edebilecek bir kadın olduğu zaman zaten yönetmen oluyor.


Sinema
için değil para için


Yönetmen olmak senaryoyu iyi anlamak,
yazmak ve hatta içselleştirmekle başlıyor.


Recep İvedik gibi
filmler sinemada 1-2 milyon yaptılar ve insanlarda sinemada bir pazarın
olduğunu fark ettiler. Yeni sinema dalgasında çok fazla film yapıldı son
2 yıldır. İnsanlar bu para kaynağını fark ettikten sonra sinemayı sanat
için değil de para kazanmak için yapmaya başladılar. Ve bu para
kazanmak için yazılan senaryolarda içi boş ya da çok gereksiz şeyler.
Reklam olsun magazin olsun diye yapılan şeyler.


Kadının
derdinden kadın anlar


Kadın dertlerini erkek yönetmenlerin
iyi yorumlayabileceğine inanıyor musun? Sence bu yetkin bir durum mu?


Çok
yetkin değil aslında. Bir kadının derdini bir kadın daha iyi anlatır. O
yüzden kadın yönetmene ihtiyacımız var zaten. Ama tabii ki kadınları
kadın yönetmenler kadar iyi anlayan erkekler vardır. Türkiye`de de çok
fazla kadın filmi yapılmadığını arkadaşlarımla sohbet ederken
konuşmuştuk.


Sinemada cinsellik hayatın bir parçası


Kendine
has bir fiziğin var. Bu sence dezavantaj mı yoksa avantaj mı?


Benim
dezavantajım 25 yaşında olmama rağmen 17-18 yaşında gösteriyor olmam.
Bazen çok iyi kadın rolleri geliyor ve beni o yaşta göstermek için çok
uğraşıyorlar. Bazen istediğim rolü küçük gösterdiğim için alamadığım
oluyor.


1980 ve 90`ların ilk yarısında Müjde Ar, Nur Sürer
gibi isimlerin gösterdiği cesaret sizin kuşakta gözükmüyor.


Bunun
politikayla da alakası var tabii ki. Toplumsal baskı eskisi gibi değil,
çok daha rahat ama farklı şekilde algılanabiliyorsunuz. Sinemada
senaryoda sevişme ya da çıplaklık sahneleri daha farklı amaçlarda
oluyor. Magazin olsun, film tutsun, filmi daha çok kişi izlesin gibi.
Filmin adı her yerde çıksın istedikleri için işte bilmem kimin sevişme
sahnesi diye geçen haberler okuyoruz heryerde. Filmlerin izlenmemesinden
dolayı gişe kaygısından kaynaklanan absürt sahneler konuluyor. Benim bu
güne kadar okuduğum birçok senaryo oldu ve onlarında bazılarında
karşılaştım böyle sahnelerle. Ben sevişme sahnesinde ya da öpüşme
sahnesinde oynamam diye bir şey asla söylemem. Benim işim oyunculuk ve
eğer bir şey gelmişse hepsini yapmak zorundayım yani. Bu da hayatın bir
parçası çünkü. Sinemada hayatı gösteriyor zaten.


Gerçekten
oyunculukta çok başarılı olup da magazin basınında fazlasıyla yer alan
oyuncular var. Bu yapının içinde olup olmamak senin elinde mi?


Bilemiyorum...
Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün eğer gerçekten
sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim bilmiyorum.
Herkesin başına her şey gelebilir.


Star okuyucuları için
söylemek istediğin bir şey var mı?


Kosmos filmini izlemeliler
bence. Ben oynuyorum diye söylemiyorum. Biz nereye gidiyoruz diye
sormalarına sebep olacak bir film. Vizyondan kalkmak üzere, ama bir göz
atsınlar. Çok film yapılıyor ama iyi film çok zor yapılıyor. Bu da
onlardan bir tanesi. Bütün sinemaseverlerin görmesi gerekiyor.

Çakıl Taşları Fan Sitesi : [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.turkcelltlyukle.fanforum.biz
Tuuba17
Kraliçe
Kraliçe
Tuuba17


Cinsiyet Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1223
Rep Gücü Rep Gücü : 110
Beceri Puanı Beceri Puanı : 3444
Yaş Yaş : 31
Nerden Nerden : Ankara

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: Geri: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyÇarş. Tem. 21, 2010 5:39 pm

CEDRİC demiş ki:


Recep İvedik gibi
filmler sinemada 1-2 milyon yaptılar ve insanlarda sinemada bir pazarın
olduğunu fark ettiler. Yeni sinema dalgasında çok fazla film yapıldı son
2 yıldır. İnsanlar bu para kaynağını fark ettikten sonra sinemayı sanat
için değil de para kazanmak için yapmaya başladılar. Ve bu para
kazanmak için yazılan senaryolarda içi boş ya da çok gereksiz şeyler.
Reklam olsun magazin olsun diye yapılan şeyler.

bencedee Shocked
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
white_angel

white_angel


Cinsiyet Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü Rep Gücü : 0
Beceri Puanı Beceri Puanı : 67
Yaş Yaş : 31
Nerden Nerden : yurtdisi

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: Geri: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyÇarş. Tem. 21, 2010 6:04 pm

paylasim icin sagoll canim:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Esperanza
Genel Moderatör
Genel Moderatör
Esperanza


Cinsiyet Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 645
Rep Gücü Rep Gücü : 3
Beceri Puanı Beceri Puanı : 1411
Yaş Yaş : 32
Nerden Nerden : Ankara

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: Geri: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyÇarş. Tem. 21, 2010 8:55 pm

Teşekkürler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
angel_365

angel_365


Cinsiyet Cinsiyet : Kadın Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 8
Rep Gücü Rep Gücü : 0
Beceri Puanı Beceri Puanı : 10
Nerden Nerden : istanbul

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: Geri: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyÇarş. Tem. 21, 2010 9:26 pm

pylasm icn teskkrlerr
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
GamsıZ

GamsıZ


Cinsiyet Cinsiyet : Erkek Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 17
Rep Gücü Rep Gücü : 0
Beceri Puanı Beceri Puanı : 17
Yaş Yaş : 31
Nerden Nerden : ordu

17 yaşında göstermek en büyük avantajım Empty
MesajKonu: Geri: 17 yaşında göstermek en büyük avantajım   17 yaşında göstermek en büyük avantajım EmptyC.tesi Eyl. 11, 2010 1:05 am

CEDRİC demiş ki:
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Reha Erdem`in Kosmos`unda Neptün
karakterini canlandıran Türkü Turan, 24 yaşında olmasına rağmen 17
yaşında göstermesinin birçok rolü kaçırmasına sebep olduğunu söylüyor...


Türk
sineması atılım yaparken yepyeni oyuncular da ortaya çıkıyor. Reha
Erdem gibi önemli bir yönetmenin filminde oynattığı bir isim ise doğal
olarak bizim dikkatimizi çekiyor. İşte Türkü Turan Kosmos filmindeki
performansıyla dikkat edilmesi gereken en yeni isim. Hem dizi hem film
tecrübesi edinen genç yıldız sorularımıza cesaret gereken cevaplar
verdi. Son dönemde magazin basınına konu olan meslektaşlarını örnek
gösterip bunun içinde yer almamayı becerebilecekmisin dediğimizde,
`Bilemiyorum... Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün
eğer gerçekten sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim
bilmiyorum. Herkesin başına her şey gelebilir` diyerek olgun bir cevap
verdi. Bu röportajı yaptıktan sonra Türkü Turan`dan beklentilerimiz çok
daha arttı.


Oyuncu olmaya nasıl karar verdin?


Benim
babam Bodrum`daki Veli Bar`ın sahibi. Ben küçükken oraya oyuncular,
yönetmenler, yapımcılar, sanat camiasından bir sürü insan gelirdi,
sanatla uğraşan sevdiği işi yapan insanların çok mutlu olduğunu görerek
büyüdüm. Sonra ben de sevdiğim işi aramaya koyuldum sinema yönetmeni
olmak istiyordum. Ortaokul ve lisede tiyatro kulüplerinde başkanlık
yaptım. Oyun çıkarttık, oynadım, yönettim. Oyunculuğu çok sevmeye
başladım. Bir gün sinema yönetmeni olmak istiyorum ama oyunculuk bir
numaralı işim hatta en severek yapacağım şey muhtemelen. Liseden sonra
Duygu Başar Ajansı`na kayıt oldum. Ondan sonra Annem dizisi oldu. Annem
dizisinde kamera, profesyonellik, sette çalışıp para kazanmak üzerine
tecrübeler edinince mutlu olduğum yeri bulduğumu anladım ve oyuncu
olmaya karar verdim.


Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji
bölümünde okuyorsunuz...


İnsan yapmak istediği mesleği her
şekilde yapabilir ama kişi dünya görüşünü değiştirmek için üniversite
okumalı. Sosyoloji değişik dalda o kadar çok şey öğretiyor ki, ona
ihtiyacım vardı. Değişik dalda şeyler öğrenmek istiyordum. Sosyolojiyi
isteyerek okudum. İnsanları dinlemeyi onlarla uğraşmayı sevdiğim için
sosyoloji ya da psikolojiyi istiyordum.


Oyuncu olmanızı
aileniz nasıl karşıladı?


İlk seçmelere gidince ben Sinek
TV`de Zamazingo diye bir program sunuyordum. İlk öyle başladım zaten.
Annem olmaz, nasıl yapacaksın, bir sürü oyuncu var, dizi var diyordu.
Olacak mı olmayacak mı diye endişe ediyordu. `Bana güven yapacağım ben
bunu öğreneceğim, çalışacağım, yapacağım` dedim. Annem dizisi olduktan
sonra annemde bana güvendi istediğim her şeyi yapabileceğime inandı ve
arkamda oldu.


İlk filminizi Reha Erdem gibi önemli bir
yönetmenle çektiniz. Bu nasıl oldu?


Ben yıllardır Reha Erdem
filmlerini takip ediyordum. Türkiye`de çok ayrı bir yerde tuttuğum
biridir Reha Erdem. Benim bir arkadaşım Kosmos rolü için seçimlere
gitmiş, orada 1920`lerden kalma siyah beyaz bir fotoğraf varmış. Bir
Fransız filminden alınma 16-17 yaşlarında bir kız resmi bana çok
benziyormuş. Reha Erdem`in asistanları `Böyle bir kız arıyoruz Neptün
rolü için` demişler, o da beni önermiş. Sonra beni çağırdılar ve çok
hızlı gelişti her şey. İlk önce Reha Erdem`i görmedim, asistanları
çekime aldılar beni, ikinci gidişimde Reha Erdem`le görüştüm. Zaten
Erdem`le tanışacağım diye elim ayağım titreyerek gittim. Oyuncular için
yönetmenlerle tanışmak çok önemli bir şeydir ama ilerde yönetmen olmak
isteyen sinemasever biri için Türkiye`deki en önemli yönetmenle tanışmak
çok farklı, yani bu duyguların hepsi birbirine karışık. Büyük bir
heyecan oldu benim için. Zaten hiçbir şey sormadan söyleyemeden sadece
bakıyordum. Ama o kadar tatlı ve şeker bir insan ki hemen rahatlattı
beni çok sıcak bir ortam oldu.


Filmdeki rolünüz de çok zor, o
rolü hazmedip içselleştirmek için ne gibi hazırlıklar yaptınız?


Onlar
çekimlerin yapıldığı Kars`a benden 3-5 gün önce gittiler. Reha Erdem
gitmeden önce bana senaryoyu verdi. Hiçbir şey konuşmadan rolü kabul
ettim. Sadece Reha Erdem olduğu için, ne oyuncu sordum, ne rol sordum,
sadece bu işte olmak istiyorum dedim. Sonra senaryoyu verdi ve `Bunu bir
kere oku kitap gibi ve üzerine düşünmeden, çalışmadan, ezber yapmadan
kapat` dedi. Nasıl olur diye düşünüyorum ama Reha Erdem`e de güveniyorum
tabii. Okudum kapattım, sonra Kars`a gittim beni aldılar sete
götürdüler. Ben hiçbir şey bilmiyordum. Büyük bir panik bir heyecan
vardı. Ondan sonra çok rahat bir şekilde kamera önünde sette oluşturduk
herşeyi. Günler geçtikçe bende karakter hakkındaki, senaryo hakkındaki
aklımdaki soruları Reha abiyle paylaştım. O da bana yardım etti,
yönlendirdi beni.


Dizin bitti. Yeni bir proje var mı?


Görüştüğüm
birkaç tane dizi ve sinema projesi var. Ama hepsi görüşme aşamasında
şimdilik.


Magazinden kaçmak elinde mi?


Gerçekten
oyunculukta çok başarılı olup da magazin basınında fazlasıyla yer alan
oyuncular var. Bu yapının içinde olup olmamak senin elinde mi?


Bilemiyorum...
Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün eğer gerçekten
sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim bilmiyorum.
Herkesin başına her şey gelebilir.


Star okuyucuları için
söylemek istediğin bir şey var mı?


Kosmos filmini izlemeliler
bence. Ben oynuyorum diye söylemiyorum. Biz nereye gidiyoruz diye
sormalarına sebep olacak bir film. Vizyondan kalkmak üzere, ama bir göz
atsınlar. Çok film yapılıyor ama iyi film çok zor yapılıyor. Bu da
onlardan bir tanesi. Bütün sinemaseverlerin görmesi gerekiyor.


Kadınların
işi zor


Türk Sineması`nda kadın yönetmenlerin azlığını neye
bağlıyorsun?


Zaten Türkiye`de birçok sektörde kadınlar çok
fazla çalışamıyorlar. Kadınların bastırılmış olduğu çok aşikar zaten
ülkemizde. İstanbul`dan bahsetmiyorum, bütün Türkiye`ye bakmak lazım.
Sinema yapmak çok zor bir şey. 40 kişi buluyorsunuz, senaryo
buluyorsunuz, para buluyorsunuz ve setin büyük bir kısmı erkektir ve o
kadar erkeği idare etmek için erkek olmak daha kolay. Bu 40 kişiyle baş
edebilecek bir kadın olduğu zaman zaten yönetmen oluyor.


Sinema
için değil para için


Yönetmen olmak senaryoyu iyi anlamak,
yazmak ve hatta içselleştirmekle başlıyor.


Recep İvedik gibi
filmler sinemada 1-2 milyon yaptılar ve insanlarda sinemada bir pazarın
olduğunu fark ettiler. Yeni sinema dalgasında çok fazla film yapıldı son
2 yıldır. İnsanlar bu para kaynağını fark ettikten sonra sinemayı sanat
için değil de para kazanmak için yapmaya başladılar. Ve bu para
kazanmak için yazılan senaryolarda içi boş ya da çok gereksiz şeyler.
Reklam olsun magazin olsun diye yapılan şeyler.


Kadının
derdinden kadın anlar


Kadın dertlerini erkek yönetmenlerin
iyi yorumlayabileceğine inanıyor musun? Sence bu yetkin bir durum mu?


Çok
yetkin değil aslında. Bir kadının derdini bir kadın daha iyi anlatır. O
yüzden kadın yönetmene ihtiyacımız var zaten. Ama tabii ki kadınları
kadın yönetmenler kadar iyi anlayan erkekler vardır. Türkiye`de de çok
fazla kadın filmi yapılmadığını arkadaşlarımla sohbet ederken
konuşmuştuk.


Sinemada cinsellik hayatın bir parçası


Kendine
has bir fiziğin var. Bu sence dezavantaj mı yoksa avantaj mı?


Benim
dezavantajım 25 yaşında olmama rağmen 17-18 yaşında gösteriyor olmam.
Bazen çok iyi kadın rolleri geliyor ve beni o yaşta göstermek için çok
uğraşıyorlar. Bazen istediğim rolü küçük gösterdiğim için alamadığım
oluyor.


1980 ve 90`ların ilk yarısında Müjde Ar, Nur Sürer
gibi isimlerin gösterdiği cesaret sizin kuşakta gözükmüyor.


Bunun
politikayla da alakası var tabii ki. Toplumsal baskı eskisi gibi değil,
çok daha rahat ama farklı şekilde algılanabiliyorsunuz. Sinemada
senaryoda sevişme ya da çıplaklık sahneleri daha farklı amaçlarda
oluyor. Magazin olsun, film tutsun, filmi daha çok kişi izlesin gibi.
Filmin adı her yerde çıksın istedikleri için işte bilmem kimin sevişme
sahnesi diye geçen haberler okuyoruz heryerde. Filmlerin izlenmemesinden
dolayı gişe kaygısından kaynaklanan absürt sahneler konuluyor. Benim bu
güne kadar okuduğum birçok senaryo oldu ve onlarında bazılarında
karşılaştım böyle sahnelerle. Ben sevişme sahnesinde ya da öpüşme
sahnesinde oynamam diye bir şey asla söylemem. Benim işim oyunculuk ve
eğer bir şey gelmişse hepsini yapmak zorundayım yani. Bu da hayatın bir
parçası çünkü. Sinemada hayatı gösteriyor zaten.


Gerçekten
oyunculukta çok başarılı olup da magazin basınında fazlasıyla yer alan
oyuncular var. Bu yapının içinde olup olmamak senin elinde mi?


Bilemiyorum...
Şu an magazinin benimle hiçbir alakası yok ama bir gün eğer gerçekten
sokakta yürürken tanınırsam magazinden kaçabilirmiyim bilmiyorum.
Herkesin başına her şey gelebilir.


Star okuyucuları için
söylemek istediğin bir şey var mı?


Kosmos filmini izlemeliler
bence. Ben oynuyorum diye söylemiyorum. Biz nereye gidiyoruz diye
sormalarına sebep olacak bir film. Vizyondan kalkmak üzere, ama bir göz
atsınlar. Çok film yapılıyor ama iyi film çok zor yapılıyor. Bu da
onlardan bir tanesi. Bütün sinemaseverlerin görmesi gerekiyor.

Çakıl Taşları Fan Sitesi : [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



Bende Katiliorm buna
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
17 yaşında göstermek en büyük avantajım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Komşudan Sezen'e büyük şok
» Cihanın Annesiyle Babasının Büyük Anısı
»  Okul Dizilerinde Büyük Tehlike ( Çakıl Taşları'Da Var )
» Kur'an'ın, aciz insana karşı şiddetli şikayetleri, korkutmaları ve büyük tehdidinin hikmeti nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çakıl Taşları Dizisi :: Çakıl Taşları Dizi Oyuncuları :: Türkü Turan ( Sevil)-
Buraya geçin: